Haber

Bakırhan: ‘4 Kasım oyuncularını göndereceğimiz günler çok uzak değil’

Halkın Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde düzenlenen 21. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu.

Konuşmasına İHD’nin 37 yıldır baskılara, zorluklara ve faili meçhul cinayetlere rağmen ayakta kaldığını belirten Bakırhan, “İHD kendisi hak arayanların, mazlumların, emekçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, mazlumların kapısı olmuştur. 37 yıldır. “37 yıldır üyelerine ve yöneticilerine yönelik yürütülen faşist uygulamalara, suikastlara, faili meçhul cinayetlere rağmen dünyada ayakta kalan, yılmadan, mücadelesini sürdüren başka bir kurum yoktur.”

Bakırhan, partisi adına İHD’deki tüm işçilere teşekkür etti. Tuncer, “İHD’nin duruşu bize bir şeyler öğretti” dedi.

Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre Bakırhan, Kongre konseyinin tamamının kadınlardan oluşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kadın arkadaşlardan oluşan konseyi selamlamak istiyorum. “Dünyada sadece kadınlar olsaydı bu şiddet, bu faşizm olur muydu diye düşünmemek mümkün değil” dedi.

‘MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ’

Bakırhan sözlerini şöyle sürdürdü: İHD genel kurulundayken Vedat Aydın’ı, Ayşenur Zarakolu’yu, Leman Fırtına’yı ve hayatını kaybeden şehit dostlarımızı anmadan geçmek istemiyorum. Utandırıyoruz. Onların çabalarını sürdüreceğimizi bir kez daha belirtmek isterim.

Bu dönemde büyük emek ve katkıları olan mevcut yönetime şükranlarımı sunuyor, seçilecek yönetime başarılar diliyorum. Son 20 yıldır siyasi darbe anlayışıyla yönetiliyoruz. Askeri darbeler o kadar uzun sürmedi. Yargının siyasal iktidarın elinde olduğu, ekonominin parti ekonomisi olduğu, adaletin yeniden iktidarın kontrolünde olduğu bir parti devletinde Türkiye’de hayat parti darbesiyle devam ediyor.

‘4 KASIM 4 KASIM KÜRT SİYASİ HAREKETİNE EN BÜYÜK DARBE’

Bugün 4 Kasım. Aslında Kürt siyasi hareketine en büyük darbelerin indirildiği gündür. 4 Kasım’da Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve yüzlerce arkadaşımız gözaltına alınarak tutuklandı. 4 Kasım’la birlikte birçok kurumumuzun kapısı kilitlendi. İHD bugünlerde tam da mazlumun, mazlumun yanında yer aldığı için çok değerli. Bu darbe devam ediyor. Ortadoğu’da savaş sürüyor, yoksulluk ve işsizlik devam ediyor. Daha önce hiç karşılaşmadığımız düzeyde bir ötekileştirme devam ediyor. İnsanların güpegündüz sokak ortasında vurulduğu, çok basit gerekçelerle ağır cezalara maruz bırakıldığı, yiyecek ve iş arayan insanların artık örgütlenemediği, örgütlenemediği bir dönemde şunu belirtmek isterim. Her türlü şiddet ve baskıyla karşı karşıyayız, İHD gibi bizim de dayanışma, koruma ve birlikte mücadele etme yükümlülüğümüz var. .

‘İHD GİBİ GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’

İHD, mazlumların haklarını savunur, onların savunucusu ve yoldaşı olur. Ancak İHD’de en az 37 yıldır haklarını savunduğu mazlumlar kadar zulme uğradı. Yöneticileri öldürüldü, çalışmaları engellendi, İHD hak arama kurumu olarak görülmedi, terörize edilmeye çalışıldı. Son İçişleri Bakanının sürekli İHD’yi hedef alması ve tehdit etmesi bu ülkede hep yaşadığımız bir durum.

Başta İHD olmak üzere her birimize büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Cezaevinden bir arkadaşımızla yazışıyoruz. Bizi tebrik etmek için aradığında ‘zor bir süreç’ dedi. Şunu sordu: Hangi süreçte zor olmadı, hangi süreçte katliam ve faşizm olmadı, hangi süreçte demokratik ve rahat bir ortamda siyaset yaptık? Evet bizim için hiçbir süreç kolay değil. Biz bu işe bilerek ve isteyerek girdik. Yaptığımız işin karşılığının olduğunu da biliyorduk.

‘4 KASIM OYUNCULARINI GÖNDERECEĞİMİZ GÜNLER UZAK DEĞİL’

Sisteme karşı hak aramanın, talep etmenin, mazlumların haklarını savunmaya bir tepki olduğunu biliyorduk. Bildiğimiz gibi biz bu durum karşısında İHD gibi hiçbir zaman geri adım atmadık, atmayacağız. Zor bir süreç ama Türkiye halkının, özellikle Kürtlerin, Alevilerin ve mazlumların bizden büyük beklentileri var. Bu faşizm, iktidar ve baskı devam etmeyecektir. Emin olun ki, bugün genel kurulu dolduran Siirt’li, Batman’lı, Adana’lı, Mersinli dostlarımız gibi, Türkiye’nin dört bir yanından devrimciler, sosyalistler, Kürtler, kadınlar, gençler ve Türkiye’de haklarını arayan tüm ötekileştirilmiş kesimler gibi. Güçlü bir mücadele zemini oluşturabilirlerse onları göndermeyeceğiz. Bu faşizme ve zulme son vermemek mümkün değil.

Önümüzdeki dönemin zor geçeceğini biliyorum ve bu bilinçle hareket edeceğimizi biliyorum. Bu siyasi darbeyi önleyeceğimizi, darbeyi yapan aktörleri göndereceğimizi, bir gün demokratik bir ortamda bu darbeyi ve zulmü gerçekleştirenlerin yargılanabileceğini biliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle genel heyetinize başarılar diliyorum. Sorunsuz, keyifli, özgür ve eşit bir gelecekte buluşmak için büyük bir mücadele bizi bekliyor.” (HABER MERKEZİ)

haberihsaniye.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu